Evlilik sözleşmesi, kişilerin evlenmeden önce, hali hazır da evli durumda iken ya da evliliği sonlandırma aşamasında maddi değeri bulunan her türlü varlıklarını korumak amacıyla yapılan hukuki anlaşmadır. En uygun şekli evlilik öncesinde yapılmasıdır. Evlilik sözleşmesi ile kişi maddi değeri bulunan bütün varlıklarının geleceğini garanti altına almayı hedeflemektedir. Bu tür sözleşmelere, mal rejimi sözleşmesi adı da verilmektedir.

Evlilik Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

Ø Evlilik sözleşmesi, avukatlardan tarafından hazırlanabilir. Avukat aracılığıyla hazırlanan belgeler çift tarafından imzalanır ve noter de onaylatılır.

Ø Avukat tercih edilmediği durumlar da aynı işlem noter tarafından yapılarak, imzalanır ve onaylanır.

Ø Bu işlemler sırasında kişilerin vesikalık fotoğraf ve kimliklerini yanlarında bulundurmaları gerekmektedir.

Ø Resmi nikah sırasında evlilik sözleşmesi yapmak isteyen çiftler ise sözleşmeyi nikah memuru aracılığıyla gerçekleştirir ve noter onayına ihtiyaç duyulmamaktadır.

-Evlilik sözleşmesini ayırt etme gücüne sahip herkes imzalayabilir. Ancak ayırt etme gücüne sahip olmayan ya da kısıtlı durumda olan kişiler evlilik sözleşmesi yapamazlar.

-Evlilik sözleşmesi,eşlerden birinin ölümü ya da başka bir mal varlığının kabulü durumunda ortadan kalkmaktadır. Aksi halde herhangi bir süresi bulunmamaktadır.

-Tarafların kendi isteği doğrultusunda, yapılan evlilik sözleşmesi mahkemeye yapılan başvuru ile tamamen kaldırılabilir ya da değiştirilebilir.

-Evlilik sözleşmesi, taraflarının sözleşmeyi yapması ile çalışmaya başlamaktadır. Geriye yönelik işlemler yapılamaz.

-Evlilik sözleşmesi, yapılması zorunlu olan bir anlaşma değildir. Tarfların isteğine bağlıdır. Aksi halde evlilik birliği içerisinde edinilen mal varlıkları hukuken ortak mal olarak kabul edilmektedir.

-Bu tür sözleşmeler de hazır metinler kullanılmaz. Tarafların istekleri ve mal varlıkları doğrultusundan tamamen baştan oluşturulan sözleşmelerdir.

-Hukukumuzda kişilere her türlü sözleşme yapabilme hakkı tanınmıştır. Ancak bir takım şartlar çerçevesinde bunlar;

>Sözleşmenin herhangi bir maddesinin kanuna aykırılığı olmamalıdır.

>Kişilerin haklarına zarar vermemelidir.

>Kamu düzenini bozmamalıdır.

>Kanunlarla belirtilmiş zorunlu haklara aykırı bir durum oluşturulmamalıdır.

>Yapılan sözleşmenin uygulamada imkansız durumda olmaması gerekmektedir. Aksi durumlarda sözleşmeler geçersiz sayılmaktadır.

-Evlilik sözleşmesinde, talepte bulunulacak konu üzerinde öncelikle kişilerin hakları bulunmaktadır. Örneğin; sözleşmede, henüz boşanma davası bile açılmamışken boşanma sırasında kişilerin birbirlerinden maddi manevi tazminat talep edemeyeceği maddesi yer alıyorsa bu hukuken geçersiz sayılacaktır. Ya da kişilerin çocuk yapamayacağı,yapılasa bile sayısının sınırlı olacağı gibi maddeler kişilik haklarına zarar verdiğinden tamamen gerçersizdir.

-Hukukumuzda mal rejimi uygulaması dört madde de ele alınmaktadır.

Bunlar;

Ø Tarafların evlilik birliği içerisinde çalışmaları karşılığında elde ettikleri mal varlıklarını evlilik birliği sona erdirilirken ortak olarak paylaşması yönündeki kanuni mal rejimi. Bu durum da hukuken eşler herhnagi bir şekilde mal paylaşımı yapmamış durumdadır, bu sebeple evlilik birliği sürerken edinilen her türlü maddi değerler yarı yarıya olacak şekilde eşler arasında paylaştırılır.

Ø Paylaşımın gerçekleşmediği durumlar da ise eşlerin kazançlarıyla elde edilen her türlü maddi değerlere yalnızca kendilerinin hakim olduğu kabul edilir. Bu tür sözleşmeler de herkesin kazancı kendinedir, yarı yarıya ya da herhangi bir şarta bağlı olarak paylaşım mümkün değildir.

Ø Evlilik sözleşmesi yapılmış ancak bazı maddeler eksik bırakılmış ise yani edinilen mal varlıklarının kime ait olacağı belirlenmemişse bu mallar üzerinde ortak hak sahibi olunmaktadır.

Ø Bir başka sözleşme şekli ise eşlerin evlilik öncesinde edindikleri malları kendilerinin ancak evlilik sırasında edinilen malların ortak olması durumudur