İş Hukuku ve Arabuluculuk

İş Hukuku ve Dava Şartı Arabuluculuk Uygulamaları

İş Hukuku’nun Doğuşu

Tarihsel sürece bakıldığında; “Sanayi Devrimi” ülke ekonomilerini sıkışmışlıktan kurtaran ve insanların refah düzeyini arttıran bir hamle olarak kabul edilmektedir.   Ne var ki; bu paradigma değişiminin bazı sonuçları insanoğlu için yeni problemler ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Artan üretim kapasiteleri, emek gücüne ihtiyacı da beraberinde getirmiş ve toplumda bir “işçi” sınıfı oluşmasına sebep olmuştur.  Emek(işçi) ve sermaye(yatırımcı-işveren) arasındaki krizler birçok ülkede toplumsal ayaklanmaların fitilini ateşlemiştir. Bu olaylar karşısında ülkeler, işçi sınıfına yönelik regülasyonlara gitmiş olup işçi haklarını yasalarla güvence altına almışlardır. İş hukuku böylelikle sanayileşmiş ülkelerin kanunlarında kendine yer edinmiş olup işçiler lehine büyük bir güvence halini almıştır.

İş Hukuku’na İlişkin Ülkemizdeki Yasal Düzenlemeler

Ülkemizde işçi ve işverenlerin hak ve yükümlülükleri 4587 sayılı İş Kanunu ile düzenlenmiştir. Anılan kanun çerçevesinde;

  • Hangi iş kollarının bu kanun çerçevesinde gözetileceği,
  • İşçi ve işveren arasında kurulan İş Sözleşmelerinin türleri ve şekil şartları,
  • İş hukukunun evrensel ilkeleri (Ayrımcılık Yasağı, Angarya Yasağı, vs.)
  • Gerek işçi gerekse işveren açısından iş sözleşmelerinin haklı fesih nedenleri,
  • Ücret, Yıllık izin, Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günlerinde Çalışma, Fazla Mesai gibi sözleşmeden doğan hak ve yükümlülükler,
  • Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, Hafta Tatili Alacağı, Fazla Çalışma Alacağı, UBGT Çalışma Alacağı, Kötü niyet Tazminatı, Sendikal Tazminat, İş Kazası Tazminatı, Meslek Hastalığı Tazminatı gibi iş sözleşmesinin fesih türüne ve sübjektif şartlara bağlı olarak hak kazanılan alacaklar ve miktarları,
  • Çalışma yasakları ve kanun ihlalleri durumunda işverene uygulanacak idari yaptırımlar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

İş Kanunu ne kadar detaylı olursa olsun güncel hayatta yaşanan bazı uyuşmazlıklar mevzuatta doğrudan düzenlenmemiş olabilmektedir. Bu durum özellikle İş Hukuku alanında fazlaca karşımıza çıkmaktadır. Bu tür durumlarda Yargıtay kararları bizler için çok önemli bir yol gösterici olmaktadır. İş sözleşmelerinin feshinde hangi tazminat ve alacak kalemlerine hangi faiz türünün uygulanacağı ve vade tarihi olarak hangi tarihin esas alınacağı gibi teknik konularda yüksek mahkemelerin vermiş olduğu kararlar bu alanda hukukçuların adeta pusulası olmuştur.

İş Davalarında Dava Şartı Arabuluculuk

İş hukuku konusunda bahsedilmesi gereken diğer bir konu ise bu tür uyuşmazlıklarda dava şartı olan “Arabuluculuk” müessesidir. Türkiye’de ilk arabuluculuk uygulamaları 2012 yılında başlamış olmasına rağmen hedeflenen ilgiyi görmemiştir. Mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve taraflara daha kısa bir çözüm yolu sunmak amacıyla 2018 yılında bu uygulama iş davalarında zorunlu(dava şartı) haline getirilmiştir. Arabuluculuk uygulamasının vatandaşların mahkemeye erişim hakkını kısıtladığına dair pek çok dava açılmış olmasına rağmen bu hususta Anayasa Mahkemesi 2018 tarihli kararında bu uygulamanın hukuka uygun olduğunu ve hak arama özgürlüğüne bir engel teşkil etmediğini belirterek son noktayı koymuştur.

Nasıl Hakkımı Alabilirim ?

İş hukuku ülkemizde son yıllarda bilinirliği çokça artan ve ekseriyetle Yargıtay uygulamalarıyla şekillenmiş uzmanlık gerektiren bir alandır. Gerek dava şartı arabuluculuk uygulaması gerekse yargılama sürecindeki sıkı şekil şartları, kişileri haklarının temini noktasında zor durumda bırakabilmektedir. Kodaloğlu Hukuk Bürosu olarak, bu konuda uzman hukukçu kadromuz ile sizlere yardımcı olmaktan büyük mutluluk duyarız.