Hukuka aykırı olarak gerçekleşen olaylar sonrasında, kişinin maddi manevi kaybının karşılığı olarak ödenenen bedeller tazminattır. Kişinin hukka aykırı olarak gerçekleşmiş olan bu olaydan dolayı zararının karşılanmasını istemesiyle açılan davalar tazminat davalarıdır. Kişinin kişilik haklarının ihlali nedeniyle maddi ve manevi olarak uğradığı zararın para karşılığını talep etmesidir. Tazminat davalarının birçok nedenden dolayı açılması mümkündür. Hukuki olan ilişkilerin ya da hakkın varlık yokluk durumunun mahkeme kararıyla saptanması durumu tespit davalarıdır. Tazminat davalarında zarar tespit edilme durumu söz konusu olduğundan dolayı, tazminat davaları tespit davalarıdır.
TAZMİNAT DAVALARI ZAMANAŞIMI
Hukuk kuralları çerçevesinde kişiye tanınan hakların ve bu hakların gerektirdiği yükümlülüklerin belirlenen süreyi aşması durumuna zamanaşımı denmektedir. İstisna durumları hariç, fiil ve failin öğrenildiği andan itibaren 2 yıl, her halde 10 yıl içerisinde davanın açılması gerekmektedir.
TAZMİNAT DAVASI GÖREVLİ MAHKEME
Tazminat davaları birçok nedene bağlı olarak açıldığından dolayı, hangi nedenle olduğuyla ilgili olarak farklı mahkemelere açılmaktadır. Bundan dolayı tazminat davalarında tek bir görevli mahkeme yoktur. Genel yetkili olarak mahkeme, suçun işlendiği yerde, zarar gören kişinin yerleşim yerinde, davalının yerleşim yerinde açılabilmektedir.
TAZMİNAT DAVASI ÇEŞİTLERİ
Tazminat hukukunda, tazminat çeşitleri ikiye ayrılmaktadır.
– Maddi Tazminat
– Manevi Tazminat
MADDİ TAZMİNAT
Maddi Tazminat kişinin malvarlığındaki eksilmenin talep edilme durumudur. Tazminat değeri kişinin uğradığı zarar kadar belirlenecektir.
MADDİ TAZMİNAT DAVASINI KİMLER AÇABİLİR
Maddi tazminat davalarını, haksız fiile maruz kalmış olan herkes tarafından açılabilmektedir.
MADDİ TAZMİNAT DAVASI ŞARTLARI
– Kusur aranan durumlarda tazminat talep eden kişi davalının kusuru nedeniyle zarara uğradığını ve davalının kusurunu ispatlamalıdır.
– Dava zamanaşım süresinin içerisinde açılmalıdır, aksi durumda mahkeme tarafından ret kararı verilecektir.
– Kişi davada zararı ispatlamalıdır, haksız fiil ile bağlantılı olarak zarara uğradığını, mal varlığındaki eksilmeyi ispatlamalıdır.
MADDİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİ
Kişinin uğramış olduğu zararın belirlenmesinden sonra olayın özellikleri değerledirilerek tazminat belirlenir. Türk Borçlar Kanunu’nun 51. Maddesinde hakim tazminatın kapsamını, ödeme biçimini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak saptanacağını belirtmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde ise tazminatın indirim nedenleri düzenlenmiştir. Tüm bu durumlar göze alınarak maddi tazminat belirlenmektedir.
MADDE 51- Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.
Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.
MADDE 52- Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.
MANEVİ TAZMİNAT
Manevi Tazminat, Türk Borçlar Kanunu’nun 56. ve 58. maddesinde düzenlenmiştir. Kişinin uğramış olduğu haksız fiil nedeniyle üzüntü, elem duyması, kişilik haklarının zedelenmesi gibi durumlarda belli bir ücret ödemesi talebidir.
MADDE 56- Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Kişilik hakkının zedelenmesi
MADDE 58- Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.
Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.